1.
– Orta Asya’da Emevileri yenerek Orta Asya’nın Araplaşmasını önleyen Türk topluluğu Türgişler’dir.
– Kafkaslarda Emevileri yenerek Kafkasların Araplaşmasını önleyen Türk topluluğu Hazarlardı.
2.
AVARLAR: Göktürkler tarafından yıkıldıktan sonra Avrupa’ya göç ederek orada Juan Juanlar olarak anılmışlardır.
HUNLAR: Güney Hunlar Karadeniz’in kuzeyinden Avrupa’ya göç etmiş böylece Karadeniz’in kuzeyindeki toplulukları da harekete geçirerek Kavimler Göçü’nü başlatmışlardır.
Ayrıca Balamir’in komutasında Avrupa’ya göç eden Hunlar, Avrupa Hun Devletini kurmuşlardır.
BULGARLAR: Balkanlara Göç etmişler, daha sonra İtil (Volga) ve Tuna Bulgarları olmak üzere ikiye ayrılmışlardır. Zamanla Tuna Bulgarları Hristiyanlığı kabul ederek benliklerini kaybettiler. Volga Bulgarları İslamiyet’i kabul ederek daha uzun süre varlıklarını devam ettirdiler.
PEÇENEKLER: Balkanlara göç etmişlerdir. Bir süre sonra Bizans ordusunda paralı askerlik yapmış zamanla benliklerini kaybetmişlerdir.
UYGURLAR: Doğu Türkistan’da Karabalsagun bölgesinde yaşamışlar Avrupa’ya göç etmemişlerdir.
3.
İSKİTLER: Tarihte bilinen siyasi ilk Türk topluluğudur. Proto-tip Türkler olarak kabul edilirler.
HUNLAR: Tarihte bilinen ilk Türk devleti Hunlar’dır. Ne zaman ve kim tarafından kuruldukları bilinmemektedir. Bilinen ilk Türk hükümdarı Teoman’dır. Hunlarla ilgili elimizdeki en eski belge M.Ö. 318 yılına ait Çinliler’le yapılan bir antlaşma metnidir.
GÖKTÜRKLER: Türk ismi ile kurulan tarihteki ilk Türk devletidir. Türkler de ulus bilincini oluşturulmuşlardır.
4.
OK: Boylar bir siyasi birliğe bağlandıklarında “ok” ismi ile anılırlar.
URUG: Ailelerin bir araya gelmesi ile oluşan sosyal kurum.
OĞUŞ: Türkler’de en küçük sosyal birim olup aile anlamına gelir.
BUDUN: Kavim anlamına gelir. Yani oğuş, urug ve boyların birleşimi olan en büyük sosyal kurumdur.
İL: Budun’un başına Kağan geçerse siyasi bir teşekkül haline gelir. Buna “İl” yani “Devlet” denir.
5.
İlk Türk devletlerinde “Devlet hanedan üyelerinindir.” anlayışı vardı. Bundan dolayı devletin yönetiminde hanedan üyelerinin de etkisi vardır. Hanedan üyelerinin de etkisi vardır. Hanedan üyeleri arasında anlaşmazlıkların çıkması merkezi otoritenin zayıflamasına ve devletin yıkılmasına sebep olmaktaydı.
6.
Taç ve Kotuz ile Türk devletlerinde bağımsızlık sembolü iken, Hutbe Türk – İslam devletlerinde bağımsızlık sembolüdür. Hutbe aynı zamanda manevi semboller içinde yer alır.
7.
Türkler göçebe yaşadıkları için sınıf ayrımı söz konusu olmamıştır.
8.
BALBAL: Türklerde kişinin öldürdüğü düşman sayısınca yaptıkları heykellerdir.
Kişi ölünce bu heykeller onun mezarının başına dizililerdi. Öldürdüğü düşmanların yani balbalların kendisine öteki dünya da hizmetçilik edeceklerine inanılırdı.
Öyleyse Balbal anlayışı:
– Heykelciliği geliştirdi. (Küçük heykeller)
– Ahiret inancının kanıtıdır. (Öteki dünyada hizmetçilik edecekleri inancı)
– Köle anlayışının oluşmasını engelledi. (Daha çok Balbal sahibi olmak için köleleştirmemişlerdir.)
– Savaşçılıkları gelişti. (daha çok Balbal sahibi olmak için savaşçılıklarını geliştirdi.)
Yuğ ise cenaze törenidir.
9.
Orta Asya Türk devletlerinde, ülkenin hanedanın ortak malı sayılması anlayışına “Veraset Anlayışı” denilmiştir. Bu anlayış;
– taht kavgalarının yaşanmasına,
– merkezi otoritelerin zayıflamasına neden olmuştur.
10.
Uygurlar Moğol hakimiyetine girdikten sonra da benliklerini kaybetmemişler bilakis korumuşlardır. Moğollar arasında Uygurca kelimelerin yayılmasını ve Türk devlet teşkilatının Moğollar tarafından öğrenilmesini sağlayan Türk devleti Uygurlardır.
11.
İlk Türk devletlerinde “Boy Teşkilatı” esası vardı. Boylar kendi boy beylerinden emir alırlardı. Boy beyleri ise Kağan’dan emir almazlardı. Boy beyi ile Kağan’ın anlaşmazlığı söz konusu olduğunda boy beyi boyunu alıp çekilirdi. Bu durum hem devletin merkezi otoritesini zayıflatmaktaydı hem de siyasi birliğin bozulmasına sebep olmaktaydı.
12.
– Yazının geç kullanılması.
– Köle anlayışının olmaması (Toprağa bağlılık esası olmadığı için, Balbal anlayışı olduğu için.) göçebe hayatın sonuçları iken.
Ticari faaliyet göçebe hayatın sonucu değildir. Yerleşik hayata geçtikten sonra da ticari faaliyetler devam etmiştir.
13.
İlk Türk devletleri göçebe yaşamaktaydı. Oysa Uygurlar yerleşik hayata geçen ilk Türk devletiydi.
– Mimari eserlerin varlığı yerleşik hayatın sonucudur.
– Yerleşik hayata geçildiği için hayvancılık ve avcılıktan çok tarım yapılmıştır. Bundan dolayı yerleşik hayata geçilmesi sosyal hayatı da değiştirmiştir.
Bu iki durum Uygurların yerleşik hayata geçmelerinin sonucu olduğu için kendisinden sonraki Türk devletlerini de etkilemiştir.
Oysa ilk türk devletleri göçebe yaşadığı için askerlik sanatı oldukça gelişmişti. Uygurlar Maniheizm’i din olarak benimseyince savaşçılık özelliklerini yitirdiler. Çünkü Maniheizm’e göre; savaşmak, adam öldürmek yasaktı. Bundan dolayı askeri alanda kendinden sonrakilere örnek olmamıştır.
14.
Teşkilatçı yapı Türk devletlerinin hızlı kurulmasını sağlayan en önemli etkenlerdendi. Bundan dolayı Türklerde devlet adlarının ön plana çıkmasının sebepleri;
– Göçebe yaşam ve buna bağlı olarak gelişen teşkilatçı yapıydı.
15.
İslamiyet’ten önce Türklerde göçebe yaşam hakimdi. (Uygurlar hariç)
– bağımsızlık bilinci
– teşkilatçılık
– savaşçılığın gelişmesi
göçebe yaşamın sonucudur.
Diğer online testlere buradan ulaşabilirsiniz.