Türkçede bir yöne doğru kaymak anlamı olan ve Hızlı ve Öfkeli film serisinin hayatımıza girmesiyle bu kelime hakkında hiç bir bilgisi olmayan insanların bile az çok bilgi sahibi olduğu yada çevresinden duyduğu bir spor terimidir aslında. Ancak drift kelimesinin kapsadığı eylemi böyle kalıplara sığdırmak pek doğru olmayabilir :).
Drif aslında başlı başına bir sürüş sürüş tekniğidir. Bu teknik ilk olarak Japonya’da ortaya çıkmıştır. 1970 yılında Japonya’da düzenlenen bir yarış sırasında ” Kunimitsu Takahashi ” adında Japon bir pilot virajlara kontrollü giren diğer pilotların aksine viraja tam gazla gelip yaptığı manevralar ile virajlarda hız kesmeden arabasını kaydırarak ilerliyor ve hem diğer pilotların önüne geçmeyi sağlıyor hemde seyircilere şaşkınlığın yanında heyecanlı anlar yaşatıyordu.
Takahashi’nin asfaltta bıraktığı lastik izleri ve arabasının kayarken çıkardığı sesler kısa sürede bütün Japonya’da hayranlık uyandırmayı başarmıştır. Drifit tekniği sayesinde Takahashi pek çok birincilik vede büyük bir hayran kitlesi kazanmayı başarmıştır. Ancak bu teknik o yıllarda Japonya sınırlarını aşamadı ve bölgesel bir etkinlik olarak kaldı. Daha sonraları Takahashi’nin hayranlarından olan ” Keiichi Tsuchiya ” drift tekniğini öğrenmek için soluğu bol virajlarla dolu Japonya dağlarında aldı. Azmin elinden hiçbir şeyin kaçamayacağı gibi bu da kaçamadı ve Takahashiden sonra drift sporunu yaşatan en önemli isimlerden biri olmayı başardı.
1996 yılında Option dergisinin Kaliforya’da düzenlediği bir yarış etkinliğine davet edilen Keiichi Tsuchiya bu yarışa Honda takımı ile katıldı ve tüm dünyaya drift tekniğini izlettirmiş oldu. Her virajdan diğer araçlara göre biraz daha hızlı çıkan pilot yarışı birincilikle bitirdi böylece hem drift sporu dünya arenasına çıkmış hemde Honda markası beklenmedik bir şekilde dünya çapında bir üne sahip olmuş oldu.
2006 yılında Hızlı ve Öfkeli serisinin üçüncü filimi olan Tokyo Drift’in çıkmasıyla birlikte de drift sporu iyiden iyiye herkes tarafından bilinen bir spor haline geldi.
Peki şimdide dirift nasıl yapılır konusunda bir kaç söz söyleyelim. Her olayda olduğu gibi drift eylemini gerçekleştirmenin de birden çok yolu vardır.
Bunlardan ilki motordan gelen gücü, araka tekerlerin kilitlenmesine zorlayarak aracı kaydırma olayıdır. Motordan gelen güçün diferansiyeli yakalayamaması ve tekerlerin yarı şekilde kilitlenerek ilerlemesi olayını kapsamaktadır.
İkincisi el freni tekniği; Sürüş sırasında debriyaja basılarak el freni çekilir aracın arkası kaymaya başladıktan hemen sonra debriyaj bırakılır ve aracın hızlanmasının önüne geçilecek şekilde gazla oynayarak kontrol sağlanmaya çalışılır.
Üçüncü teknik sürüş sırasında virajın iç bölgesine (Apex) girilerek tam gaz verme olayıdır. Daha sonra direksiyondan kontra (araç sağa gidiyorsa direksiyonu ani şekilde sola kırmak yada tam tersi) verilerek araç istenilen şekilde yönlendirilir.
Dördüncü olarak vites kilitleme tekniği; Bu teknikte viraj içerisine girmeden ” Heel and toe ” tekniğini kullanarak vites küçültülür ve debriyaj bir anda bırakılarak araç kaydırılmaya başlanır. (Heel and toe: sağ ayak ile frene basılıp yine sağ ayağın topuğuyla yada yanağıyla gaz pedalı ile oynayarak motoru devirli tutma ve bu sırada vites küçültme işlemidir. )
Beşinci olarak debrijaj tekniği; Bu teknikte ilerleme sırasında debriyaja basılı şekilde gaza basılır motor devri yükseltilir ve ani şekilde debriyaj bırakılarak tekerleklerin kilitlenmeye zorlanması ve aracın kaydırılması tekniğidir. ve bunlar gibi yaratıcı olarak ortaya çıkartılmış daha pek çok teknik vardır. Bu tür eylemleri trafiğe açık alanlarda denemek hem kendi hemde toplum sağlığı açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir o yüzden “sizin gibi gençleri pistlerde görmek isteriz”…