- Uygurlar Maniheizm’e inanan tek Türk devletidir.
Maniheizm’e göre;
- Savaşmak
- Avlanmak
- Et yemek
- Adam öldürmek yasaktır
Bundan dolayı Uygurların inanışlarında değişiklik olmuş ve yerleşik hayata geçmişlerdir.
2. İlk Türk devletlerinde boylar federasyonu şeklinde bir örgütlenme vardır. Buna göre boylar kendi boy beylerinden emir alırlardı. Boy beyleri Kağan’dan ya da başka bir boy beyinden emir almazlardı. Boy beyi ile Kağan’ın arası açıldığında boyunu alır giderdi. Yani boylar federasyonunun varlığı merkezi otoritenin zayıf olmasına sebep olmuştur.
3. İlk Türk devletlerinde Kut anlayışı vardı. Kut: Tanrı tarafından verildiğine inanılan hükümdarlık yetkisiydi. Kut; babadan oğula kan yoluyla geçmekteydi. Bundan dolayı devlet hanedan üyelerinin ortak malıydı.
Bu veraset sistemi;
– Devletin bölünüp parçalanmasına
– Merkezi otoritenin zayıflamasına
– Taht kavgalarına sebep olmaktaydı.
4. İlk Türk devletleri göçebe yaşadıkları için toprağa bağlılığın sonuçları arasında yer alan köle anlayışı Türk devletlerinde oluşmamıştır. Bundan dolayı köle anlayışının olmayışı göçebe yaşamanın bir sonucudur.
5. Hazarlar Museviliği kabul eden tek Türk Devleti’dir. Ancak Musevi olmalarına rağmen engin bir dinsel hoşgörüleri vardı. Bundan dolayı bu döneme “Hazar barışı” dönemi de denilmektedir. Mesela:
- Mahkemelerinde yedi yargıç bulunuyordu. İki Müslüman, iki hıristiyan, iki Musevi, bir şaman. Bu durum dinsel hoşgörü olduğunun ve adil yargının teminat altına alındığının kanıtıdır.
- Bir Sinegog yaptıklarında yanına Cami, Kilise, Şamanevi’de yaparlardı. Bundan dolayı farklı mimari tarzlarda mimari eserler ortaya çıkmıştır.
Öyleyse farklı dinlerin olması;
- Kültürel çeşitlilik
- Dinsel hoşgörü
- Bu dinlere ait farklı mimari eserlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
6.
- Uygurların ticari hayatlarında “Komda” denilen yasal mühürleri kullanmaları hukuki bir geçerlilik kazandırmaktaydı.
- Adliye ve Noter’in varlığı hukuki yapının geliştiğinin kanıtıdır.
- Paranın hukuk ile değil sadece mali ve ticari hayatla ilgisi bulunmaktadır.
7. Türklerin göçebe yaşamlarının sonuçları;
- Türk Tarihi’ni araştırmak zorlaştı
- Kimi Türk toplulukları benliklerini kaybettiler (Bulgarlar vs.)
- Farklı dinlerden etkilendiler.
- Türk kültürü dünya kültürünü etkiledi ve etkilendi.
- Ancak farklı coğrafyalarda olsa da Türk Tarihi hiçbir zaman kesintiye uğramamıştır.
8. Türkler göçebe olarak yaşadıkları için yani toprağa bağlılıkları olmadığı için milliyet fikri gelişmemiştir. Bundan dolayı feodal bir sistem oluşmamıştır.
9.
- Göktürkler tarihte ulus bilincini oluşturan ilk Türk devletidir. Bundan dolayı Türk Kültürü’nün korunması konusunda önemli katkıları olmuştur. Uygurlar da Maniheist olmalarına rağmen benliklerini korumuşlardır. Moğollar arasında Türk devlet teşkilat yapısının yerleşmesini sağlayan Uygurlardır. Bundan dolayı kültürlerini koruma konusunda hassasiyet göstermişlerdir.
- Hem Göktürkler hem de Uygurlar milli alfabeler oluşturarak Türk dilinin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır. Ayrıca Moğolca da bulunan Türkçe kelimeler Uygurların etkisi ile yerleşmiştir.
- Göktürkler askerliğe önem vermişken Uygurlar Maniheizm’i benimsedikleri için askerlik hayatları oldukça zayıflamıştır. Çünkü Maniheizm’de
- Savaşmak
- Avlanmak
- Adam öldürmek yasaktı
Bundan ötürü askerlik hayatı Göktürklerle Uygurlar arasındaki en önemli farktır.
10.
- Kut: Tanrı tarafından verildiğine inanılan hükümdarlık yetkisi.
- İkili teşkilat: Kut anlayışından dolayı devlet hanedan üyelerinin ortak malıydı. Bu durumdan dolayı taht kavgaları çıkabilmekteydi. Bunu önlemek için Kağan doğuyu kardeşi onun adına batıyı yönetiyordu. Buna ikili sistem deniliyordu. Yani doğu batı sistemi siyasi yaşamın bir yöntemiydi.
- Kurultay: Önemli işlerin görüşülüp karara bağlandığı, Kağanın başkanlığında toplanan, danışma meclisiydi. Yani devlet yönetiminde yer alan siyasi bir organdı.
11.
Devlet hanedan üyelerinin ortak malı olduğu için taht kavgaları çıkmaktaydı. Bundan dolayı merkezi otorite zayıflamakta ve devlet yıkılmaktaydı. Yani veraset anlayışı siyasi alanı doğrudan etkilemiştir.
12. Türkler göçebe yaşadıkları için;
- Yazılı hukukları
- Uzun süreli hapis cezası
- Köle anlayışı yoktu. Bundan dolayı esir almazlardı. Ayrıca esir almamalarının sebeplerinden birisi de “Balbal” anlayışı idi.
- Göçebelikten dolayı çok sert cezalar uygulanmamıştı. Bilakis hapis cezalarının en uzunu 10 gün olmuştu.
Diğer online testlere buradan ulaşabilirsiniz.